Biz bu öğretmenleri “beden eğitimci” olarak adlandırırız.
Beden eğitimi öğretmeni, çocukluk ve gençlik dönemlerimizin tüm enerjisini, en zevki seçeneklerle boşaltmamızı sağlamıştır; örneğin oyun, yarışma, turnuva, dans, halk oyunları, yakan top, izcilik, kampçılık ve çeşitli gösterilerle, enerjimizi olumlu yönde kullandırmıştır.
Eğitimci kimliği olan “beden eğitimi öğretmeni”;
-Mesleğine, önce kendi saygı duyan kişidir,
-Öğrencisine, saygı duyan kişidir,
-Ders konularını düzenli ve özverili uygulayan kişidir,
-Spor salonu ve malzeme yokluğuna rağmen, ders yapan kişidir,
-Dersini zamanında ve planlı, programlı yapan kişidir,
-Öğrencisine liderlik yapan ve örnek olan kişidir,
-Koşullar yetersiz olsa bile, çabalayan kişidir,
-Okulun temel direğidir, gururudur ve vitrinidir,
-Çocuklarımızın sağlıklı ve kişilikli olmasına katkı sağlayan kişidir,
-Eğitimcidir…eğitim verir…eğitimde örnek kişidir…
-…………………………………vb.
Peki bugüne bakarsak, yukarıda bahsedilen “beden eğitimi öğretmeni” okullarda kaç tane vardır? Sanırım sayıları çok ama çok azalmıştır.
Ama tam tersi “Bedenci” dediğimiz türler çoğalmıştır, özür dileyerek “tür” diyorum çünkü öğretmen dersem, tüm öğretmenlere hakaret etmiş olurum!
Bu türler yani “bedenciler” bizim yüz karamız ve utancımızdır…
Eğitimci kimliği OLMAYAN “bedenci” türü;
-Çayını ve kahvesini ders saatinde içer,
-Eğitim formasyonu yoktur veya kullanmaz,
-Öğrenciye pencereden top verir ve camdan seyreder,
-Sandalyede oturur ve sağa dön, sola dön..paydos der,
-Resmi bayramlara hazırlık için dönem boyu ders yapmaz,
-Öğrencisine bağırır ama nedenini açıklamaz,
-Sürekli salon ve malzeme yokluğundan yakınır,
-Israrla eşofman kıyafetini giyer ama uygulama yapmaz,
-Öğrencisine değer vermediği gibi kendi mesleğine de vermez!!!
-Çalışkan “beden eğitimi” öğretmenini kıskanır, dedikodu yapar…
-…………………………………………….vb.
“Beden eğitimci” olmak çok zor ama “bedenci” olmak çok kolaydır!!!
Günümüzde, özellikle bir çok eksikleri bulunan eğitim sistemimizi düşündüğümüzde, “beden eğitimi” öğretmenlerine gerçekten çok ihtiyaç vardır.
Çünkü, çocuklarımız artık bilgisayar başında hımbıl, hareketsiz, stresli, mutsuz, saldırgan, obez, umutsuz, omurgası bozuk, alkol ve zararlı maddeleri kullanmakta, çeteleşmekte, sigara kullanmaktadır.
Matematik sınavlarında sıfır çeken bir eğitim sistemi, öğrencilere zaten amaçlanan hiçbir şeyi gerçekten verememektedir. Halbuki, beden eğitimi dersleri bazı boşlukları doldurabilecek tek ders konumundadır.
Ancak eğitim sisteminde, beden eğitimi dersleri sıfırlanmıştır, ders ve çeşitli faaliyetler SBS ve ÖSS gibi sınavlar ve dershaneler yüzünden, yöneticiler tarafından yasaklanmaktadır ve insafa bırakılmıştır… AMA en büyük neden “bedenci” türlerin, maalesef mesleği yerin dibine batırmalarıdır.
Ancak hala “beden eğitimi” öğretmenleri ile yapılabilecek harika işler bizi beklemektedir. Umudumuzu kaybetmeden savaş verilmeli ve öğrencilerimiz, cıvıl cıvıl okul bahçelerinde spor yapmalı ve koşmalıdır.
Müberra Çelebi - Bolu gündem