ercanguven @ milliyet.com.tr

Bir “derbilik” işimiz varmış!.. 
“Keskin bıçak” başkanları “centilmenle” değiştirmek, “yaşamı örnek” rahmetli futbol adamlarının adını Lig’e vermek, maçlara kardeşlik vurgulu pankartlarla çıkmak, yazmak, çizmek, medeniyete özenmek, anlamlı günlerde farklı formaların dayanışmasını yüceltmek, Türk’e Türkün propagandasını yapmak bir işe yaramadı. 
İlk Galatasaray-Fenerbahçe maçında “aslımıza” döndük!
Hem de “kaldığımız yerden” değil, birkaç adım önünden. 
***
Galatasaray başkanı sayın Mustafa Cengiz’in “veciz” ve “filozofça” uyarıları bile durduramıyor bizi!
“İçimizdeki kini öfkeyi” saklayamayacak durumdayız. 
“Hayvanla hayvan olmak” üzereyiz. 
Sayın Cengiz tarihe geçti, hepimiz geçeceğiz. 
Kimse kusura bakmasın... 
Duruma cuk oturan “Ağzından bal damlayan arının bile, kıçında iğne var” lafı benim değil Charles Bukowski’nin .   
Bohemdir, argodur ama müthiş şair ve yazardır Bukowski, üstelik sürekli cinnet halinde yaşamıştır tıpkı bizim gibi. 
***
Derbi ile tekrar kavuştuğumuz (!) cinnet hali o boyutta ki, Fenerbahçe taraftarı, Galatasaray’ın cezalarını aşırı bulan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Süheyl Batum’a “fetöcü” diyor...
Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Süheyl Batum, fetönün spordaki bir numaralı hedefi ve mağduru Fenerbahçe ile kumpas sonucu hapse girmiş yöneticilerine “fetöcü imasında” bulunuyor cevaben. 
Olaya el koymak zorunda kalan Fenerbahçe, resmi açıklamasında Atatürkçü Düşünce Derneği Süheyl Batum’un imasını “alçakça” bulduğunu İzmir Marşı eşliğinde ilan ediyor.
Var mı ötesi?..
Yok.
Herkese geçmiş olsun. 
***
NOT: Diyeceksiniz ki, “bu nasıl köşe yazısı”...
“Durumun vahametini sergileyip bırakmışsın; nerede sebepler, hani çözüm önerisi”!
Valla bende yok.
Daha doğrusu eldekiler tükendi, hiçbir işe yaramadı. 
Sebebi bilen veya çözüm önerisi olan biri varsa ortaya çıksın... Onu da doğduğuna pişman edelim hep beraber!


Gomis acısı 
Bilirsiniz; Galatasaray ikinci başkanı Abdurrahim Albayrak duygularını yoğun yaşayan ve içindeki çocuğu saklamayan, hatta ona yol veren biridir. 
Mesela, santraforsuz Galatasaray’daki derin Gomis sızısına her geldiğinde sözü bu “çocuk Albayrak” alıyor ve koskoca Galatasaray ikinci başkanına çocukça şeyler söyletiyor!.. 
Gomis’in gol attıktan sonra eliyle yaptığı para işareti gibi...
Evet yaptı... Ama ardından eliyle “hayır” işaretini ekledi. Yani “para değil” mesajıydı verdiği. 
Testiyi kırıp kabahatini gizlemeye çalışır gibi “çocuk Albayrak” o kısmını atlıyor ama artık taraftarı yok diye Gomis’in hakkını yemek biz kocaman adamlara yakışmaz. 
Sonra diyor ki, Albayrak’ın içindeki ufaklık; “Gomis 3,3 milyon alıyordu, 5 milyon istedi”. 
“Vay aç gözlü Gomis vay” diyeceğiz devam etmese:
“Gittiği kulüpten 10 milyon Euro kazanıyor”!..
Eee... Adam aç gözlü falan değilmiş. Piyasasının yarısına razı olmuş Galatasaray’da kalmak için. 
Sahi, Galatasaray yönetiminde 5 milyon Euro fedakarlık yapan kaç kişi var?
Küçük afacan telaş etmesin... Gomis gol makinesiydi. Her golü altın değerindeydi. “Altın yumurtlayan kazı keser gibi” sattı Galatasaray’daki kocaman adamlar. Çocuk Abdurrahim’in ne suçu var!

milliyet