caginaltug7878 @ gmail.com

ÇAĞLA BÜYÜKAKÇAY

 Evren oluştuğundan beri kadın olmak istisnasız hep daha zor koşullardaki takımın oyuncusu olmaya denk gelmiştir. Ancak siz kadınların kimselerde olmayan “süper güçleri” olduğunu biliyorum. Bu süper güç kimi zaman bir anne, kimi zaman bir kardeş, bazen de bir ilham perisi…

Benim gibi süper gücü olmayan insanlarsa, bir şeylere başlayabilmek için ilham perilerimizi bekler durur. İlham perimiz gelmeden bir şey yapamayacağımıza inanırız. Öyle ki bazen geceler boyu ilham perimizin başımızın ucuna gelmesi için bekleriz.

Çağla Büyükakçay, gerek başarıları ve örnek kişiliğiyle gerekse Türk Sporunu ve Türk kadınını en üst derecede temsil etmesiyle o ilham perilerinden biri.

Hani hep '' Onun Gibi Olmak İstediğimiz'' birisi var ya tamda o kişi...

 

 

* Önce sizi halen tanımayan arkadaşlarımız var ise eğer tanıtalım. Sizin ağzınızdan dinleyelim hikayenizi. Kimdir Çağla BÜYÜKAKÇAY

 

1989 Adana doğumluyum. Tenise 8 yaşımda başladım. İlk başlarda tamamen ulusal düzeyde oynayıp Türkiye Şampiyonlukları kazandım ve çeşitli yaş gruplarında Türk milli takımını temsil ettim. Daha sonra profesyonel tenise başladım ve  uzun bir süredir ülkemizi hem A milli takımda hem de uluslararası anlamda temsil ediyorum.

 * Spor alanını seçmenizin sebebi nedir? Sporda nereye gelmek istemektesiniz, hedefleriniz nelerdir?

 

Tenisi seçmemin tek nedeni çok sevmemdi. Her haftasonunu iple çekerdim , daha sonra hayatımın bir parçası haline geldi. Türkiye’nin tenis sporunda dünya çapında iyi yerlere gelmesi en büyük motivasyon kaynağım oldu, çok güzel yerler de gördüm. Şimdi de geldiğim yerleri geliştirmek, Türkiye’ye yeni başarılar kazandırmak istiyorum.

 

* Profesyonel tenise ne zaman başladınız? O günden sonra hayatınızda ne gibi değişiklikler oldu?

 

Profesyonel tenise 17 yaşımda başladım. Okula gidip günde 1,5 saat tenis oynayan bir çocukken , günde 5-6 saat antrenman yapan , senenin nerdeyse 30 haftasını yurtdışında geçiren birine dönüştüm. Çalışma tempomun normalden 3 kat artması , evden uzunca süreler uzak kalmak , gittiğim yerlerin yemeklerine alışmak, inanılmaz bir rekabetin içine girmek başka kolay olmadı ama kısa sürede uyum sağladım ve profesyonelliğimin ilk senesinde dünyada ilk 650 tenisçi arasına girdim.

 

* Sosyal medyayı aktif kullanan, göz önünde  bir sporcusun sosyal medyada ki olumlu-olumsuz yorumlar, eleştiriler seni etkiliyor mu?

 

Sosyal medya artık hayatın bir parçası. Olumlu yorumlarda destek görmek tabiki hoşuma gidiyor ve motive ediyor. Olumsuz yorumlar da olabilir , yapıcı eleştirileri de dikkate alabilirim ama bazen çok amaçsız sadece kötülemek için yorumlar olabiliyor. Yaşadığım hayat yeterince zor , olumsuz yorumların beni negatif etkilemesine izin vermiyorum.

 

* Türkiye' de alt yapılarda başarılı olmuş ve yetenekli çocuklar var. Ancak bazen bu başarı bir üst kademeye geçtiklerinde kalıcı olmayabiliyor. Sporda istikrarın sağlanması adına genç sporcularımıza tavsiyeleriniz nelerdir?

 

Başarı güzel ve tatlı birşey. Ama yükü de ağır. Devamının gelmesi için gelişmeye devam etmek bu yüzden de çok çalışmaya devam etmek gerekiyor. Yeni hedefler belirlemek ve onlar için daha çok çalışmak şart. Kazanılan ne olursa olsun hep ileriye bakmak önemli. Bunu daha iyi başarabildiğimiz zaman istikrar da gelecektir.

 

*Grand Slam turnuvaları senin için neler ifade ediyor?

 

Grand Slam turnuvaları oynamak gerçekten çok özel bir duygu. Bu sporu yapan en üst düzey sporcuların bir araya gelip , tarihiyle, atmosferiyle en iyilerini ortaya koydukları büyülü organizasyonlar. Türkiye’yi senelerce orada temsil etmek bana her zaman tenis için ‘ iyi ki ‘ dedirten bir duygudur.

 

* Backhand’i  forehand’ine göre daha iyi olan ender sporculardansın? Bunun bir sırrı var mı?

 

Esasında kadın tenisinde çok gördüğümüz birşey bu. Ama benim bir sırrım da var :) Ben solağım ama sağ elle tenis oynuyorum. O yüzden sol elimi iyi kullanabiliyorum, bunun da backhandime avantaj sağladığını düşünüyorum.

 

 

* Profesyonel  Tenisin seni hayata erken başlattığını düşünüyor musun?

 

Evet. Erken yaşta sorumluluk almayı öğrendim  , problemlerin hayatın bir parçası olduğunu , onlarla çoğu zaman tek başına baş etmeyi, hayatın iniş çıkışlarla dolu olduğunu ve tutunduğumuz tavrın önemini hep oynadığım maçlarda ve yaşadığım profesyonel hayatta öğrendim. Herkes bu durumlarla günün birinde tanışıyor ama tenis benim erken yaşta tanışmamı sağladı.

 

*Olimpiyatlara giden ilk Türk Tenisçi olarak Rio’da yarışmak nasıl bir histi? 2020 Tokyo olimpiyatlarının ertelenmesi seni nasıl etkiledi?

 

Olimpiyat ruhu benim hep etkilendiğim birşeydi. 2014 senesinde gerçekleştirilen 2020 Olimpiyatları seçiminde İstanbul 2020 için oluşturulan sunum ekibinde yer aldım. Orada ülkemi sunumlarda temsil etmek ve olimpiyatları ülkemizde hayal etmek çok güzeldi. Maalesef kazanamadık ama o günlerden olimpiyat oynayabilmek için hayal kurmaya başladım. Daha sonra Türkiye Olimpiyat Komitesi tarafından Sporcu Komisyonu Başkanlığına seçildim. Olimpiyat ruhunu kalpten hissettim bu süreçlerde. Sene başında olimpiyatları oynamaya uzaktım, bir kaç ay içinde uzun senelerdir çalıştıklarımın karşılığını almaya başladım ve bir kaç ay sonra olimpiyatlara gitmeye hak kazandım. Dünyanın en iyi sporcularının yer aldığı en özel organizasyonun bir parçası olmak tarifsiz bir duygu. Bir de ilk olmak daha da özel. Rio 2016’da açılış seramonisi sırasında o hissi bir daha yaşamak için dua ettim ve hala ediyorum. Tokyo Olimpiyatları’nın ertelenmesi geçen sene sonunda yaşadığım rahatsızlık ve geri dönüşüm için bana avantaj sağladı. Tura tekrar döndüğümüzde Tokyo’da olabilmek için canımı dişime takacağımdan emin olabilirsiniz.

 

* Türk  spor tarihinde ilkler arasına girmek ve tenis tarihine yön vermek nasıl bir duygu?

 

Büyük bir gurur tabiki. Tenise başladığım zaman bugünleri göreceğimi düşünmedim. Sadece sevdiğim, aşık olduğum tenisimi oynamak istedim. Sonra şampiyon olmak istedim, daha sonra da Türk tenisine ilkler kazandırmak istedim. Hayallerim girdiğim yolda günden güne değişti , şekillendi. Türk sporuna tenis adına bir şeyler kazandırmak çok büyük mutluluk ve gurur veriyor. Hala motivasyonumu burada buluyorum ve daha iyileri için çalışıp hayal kurmaya devam ediyorum.

 

 

*Eski Dünya 1 numarası Maria Sharapova ile İstanbulda yaptığınız maç halen hafızalarda, o güne dair ne söylemek istersin?

 

Benim tenis yaşantım ve Türk tenisi için çok özel bir gün yaşadık. WTA İstanbul turnuvası finalinde 6 bin kendi seyircim önünde oynama şansı bulmuştum. Bu sefer Dünya tenisinin en önemli yıldızlarından birisine karşı 15 bin kendi seyircim önünde oynama şansına eriştim. Tenis için 10 sene önce hayal edemeyeceğim bir gün yaşandı. Atmosfer büyüleyiciydi. Güzel bir karşılaşma ve tenis de oldu. Orada olanlar ve televizyon başında olanlar için de unutulmaz bir anı olmuşsa ne mutlu.

 

 

 

*Sizleri takip eden genç sporculara, ailelere tavsiyeleriniz neler?

 

İlk önce ailelere çocuklarının isteklerine kulak vermelerini ve her koşulda çocuklarına destek olmalarını tavsiye etmek isterim. Genç sporculara da etraflarında güven duydukları , olumlu enerji yansıtan insanlar bulundurmalarını , kendilerine gerçekçi hedefler belirlemelerini ve bu hedefler doğrultusunda planlı çalışmalar yapmalarını tavsiye ederim.

                                                                                    

 

ÇAĞLA ADINA İLKLER

 

*Türkler’ de Grand Slam oynamaya hak kazanan ilk Türk kadın tenisçi

* Türkiye ‘de ilk önce dünyada ilk 200, sonar ilk 100’e girmeye hak kazanan ilk kadın tenisçi.

* Dünya 60 sıralamasına ulaşan ilk Türk tenisçi

*Olimpiyat Oyunları oynamaya hak kazanan ilk Türk tenisçi

 *Tüm Grand Slamlerde ama tablo oynamaya hak kazanan ilk kadın tenisçi

*Grand Slam turnuvaları ana tablosunda 2.tura yükselen ilk kadın tenisçi ‘( 2 kez Roland Garros, 1 kez Amerika Açık )

* Akdeniz oyunları 2014 tekler ve çiftler şampiyonluğu

* Türkiye’nin WTA şampiyonluğu kazanan ilk tenisçisi

 

Beden Eğitimine Dair;

Beden eğitimi bizi sporun her branşı ile tanıştıran, zihnimiz yanında bedenimizi harekete geçirip sağlamlaştıran ve hatta yeteneklerimizi keşfetmemize fırsat veren çok önemli bir derstir.

 

Hayatımıza dokunan, yeteneklerimize mercek tutup bizleri spor konusunda yönlendiren Beden Eğitimi Öğretmenlerimize sevgilerimi iletirim. ÇAĞLA BÜYÜKAKÇAY