“Benim ailem Türkiye’de. Bahar ve Alison… Türkiye, bana bu güzellikleri sundu. Milli Takım teklifini bu yüzden kabul ettim. Bu ülkenin bugüne dek bana sunduklarına karşılık vermek istiyorum.”

Giovanni Guidetti, Kazananlar Ligi programında Milli Takım macerasının başlangıcını bu sözlerle anlatmıştı.

Voleybol sevdalısı bir spor eğitmeninin oğlu Guidetti, çok genç başladığı antrenörlük kariyerinde, 2008 yılında Vakıfbank ile uzun soluklu birlikteliğine başladı.

İtalyan çalıştırıcı, pek çok ilki gerçekleştirdiği Türk voleyboluna ilk imzasını 2011 yılında attı.

Voleybol tarihimizin ilk CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu

Türk voleybolu, 2000’li yıllarda yatırımlarını ve planlamalarını Avrupa’nın zirvesine yerleşebilmek için şekillendirdi.

80’lerde Eczacıbaşı’nın, 90’larda Vakıfbank’ın yükselişine milenyum sonrası Fenerbahçe de eşlik etmiş, üç takımımız da Avrupa’nın en büyük kupasında zirveyi hedefler hale gelmişti. Temsilcilerimiz dörtlü finallerde ülkemizi temsil ediyor, şampiyonluk maçına da çıkabiliyor ancak bir türlü kupayı alamıyordu.

Bu makus talihimiz, ilk kez iki takımla temsil edildiğimiz 2011 CEV Şampiyonlar Ligi dörtlü finalinde yıkıldı. Şampiyonluk maçında Azerbaycan’ın Rabita Bakü ekibiyle karşılaşan Vakıfbank, kupayı müzesine götürmeyi başardı.

 

Bu şampiyonluk, Türk kadın voleybolunun ilk CEV Şampiyonlar Ligi zaferi olmakla beraber, Giovanni Guidetti’nin de kariyerinin en büyük başarısı olmuştu. Son 6 sezon boyunca Kupa 1’de şampiyon çıkaran İtalyan ekolünün başarılı antrenörü, takımına ve sporumuza eşik atlattığı bu periyotta kendi meziyetlerini de zirve noktasına çıkarttı.

Takip eden süreçte toplam 4 CEV Şampiyonlar Ligi, 3 FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası, 6 Türkiye Ligi, 4 Türkiye Kupası ve 3 Türkiye Şampiyonlar Kupası şampiyonluğu kazanan Guidetti, takımıyla birlikte iki farklı alanda Guiness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı.

Başarılı çalıştırıcının yönetiminde üst üste 73 resmi maç kazanan Vakıfbank, bu alanda rekora imza atarken, FIVB Kulüpler Dünya Şampiyonası’nda kaldırılan 3. kupa da bu alanda voleybolda yakalanmış en iyi derece oldu.

Hayatının aşkını Türkiye’de buldu

Giovanni Guidetti, Türkiye’de yalnızca başarılı bir kariyer değil, mutlu bir aile de inşa etti.

2008 yılında Vakıfbank’a gelen tecrübeli antrenör, o dönem takımında boy gösteren Bahar Toksoy’a aşık oldu.

 

Ailesiyle birlikte, dönemin kulüp başkanı İlker Aycı’yla beraber kız isteme merasimini gerçekleştiren Guidetti, 2013 yılında Milli voleybolcumuz ile dünyaevine girdi.

Çift, 2018’de bebek sevinci yaşadı. Guidetti, Kazananlar Ligi programında, ‘Alison’ adını verdikleri çocuklarının isim hikayesini şu sözlerle anlatıyor:

“Bahar’la bir anlaşma yaptık. Erkek olursa ismini o belirleyecekti, kız olursa ben… Kendimi bildim bileli U2 grubunun hayranıyım. Bono, şarkılarını eşi Alison’a ithaf ediyordu. Bu ismi çok seviyordum.”

Genç yaşamlara dokunan proje: Yarının Sultanları

Giovanni-Bahar çifti, profesyonel yaşantılarını şekillendiren voleybolu ülkenin her yerine taşımak ve İstanbul dışı şehirlerde gençleri voleybola teşvik etmek için bir proje başlattı.

Bahar Toksoy Guidetti’nin “Sadece spor odaklı değil, gençleri hayatlarının herhangi bir alanında başarılı olabileceki yönünde cesaretlendirmek istediğimiz bir proje” olarak nitelendirdiği çalışma, farklı alanlarda eğitim verdi.

 

Çalışma öncesinde ve kapsamında Bitlis, Elazığ gibi şehirlere giden ve gençlerle vakit geçiren çift, voleybolun öğretici, birleştirici ve kişisel bazda geliştirici yönlerinin kutsal olduğunu düşünüyor.

Giovanni, TRT SPOR ekranlarında dile getirdiği sözleriyle, gençlerin hayatına bakış açısını gözler önüne seriyor:

"Sen bir insansın ve geleceğinin efendisi olabilirsin. Başka insanların ve toplumun senin hayatınla ilgili kararlar almasına izin vermemelisin. Geleceğinin sahibi sensin."

“Sahip olduğum pek çok şeyi Türkiye’ye borçluyum”

Giovanni Guidetti, yaklaşık 13 senede Türkiye’de kült bir yaşam, başarılı bir kariyer ve aile kurdu. Kültürümüze aşina olduğu, dilimizi önemli ölçüde öğrendiği bu periyot boyunca Türkiye’ye sevgisini her fırsatta ifade etmekten geri kalmıyor.

Bugünlerde Milletler Ligi’nde mücadele veren Filenin Sultanları ile yaz aylarında Olimpiyat Oyunları’nda yarışacak İtalyan antrenör, hayallerinin ve hedeflerinin büyük olduğunu belirtiyor.

Guidetti, Olimpiyat Oyunları’nda verecekleri mücadelenin, Türkiye’ye borcunu ödemesi adına bir fırsat olduğunu düşünüyor.

 

Satırlarımıza, başarılı antrenörün kendi sözleriyle son verelim:

“Yıllardır hayatımın merkezi Türkiye. Burada yaşamaktan çok keyif alıyorum. Türkiye bana çok şey kattı. Ben de sahip olduklarımı Türkiye’ye geri vermek istiyorum.”