Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, kendilerinin öğretmen kökenli olduğunu belirterek, "Öğretmen neyse, ülkedeki eğitim odur. Türk eğitim sistemi bakanlıktan verilen emirlerle, bakanlıktan yönetilerek kurtulmaz. İnanın birkaç yıl içerisinde belki biz oluruz, olmayız ama şuna inanıyoruz Türkiye'de eğitim belli bir noktaya gelecek. İnşallah en kısa sürede Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkacak" dedi.

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Uygulamalı Bilim Eğitimi Kursu'nun yedincisi, TÜBA-Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle Mersin Üniversitesi (MEÜ) ev sahipliğinde başladı. Prof. Dr. Uğur Oral Konferans Salonunda başlayan kursun açılışına, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, TÜBA Başkanı Muzaffer Şeker, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, MEÜ Rektörü Ahmet Çamsarı, akademisyenler ve öğretmenler katıldı. Burada konuşan Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, bir iddianın içinde olduklarını söyledi. Yaklaşık 17 aydır görevde olduklarını belirten Safran, "Biz siyasetten gelen insanlar değiliz. Cumhurbaşkanı bizi özgeçmişlerimizden getirdi. Zaman zaman bir eleştiri vardı, 'işte eğitim hiç bakanlığa gelmiyor' diye. Cumhurbaşkanı da 'işte size eğitimciler' dedi. Dolayısıyla burada ciddi anlamda bir sorumluluk hisseden bir ekip oluştu. Normal bakanlara göre eğitimci kişiliğimizden kaynaklı olarak başkalarının duyduğu sorumluluğun en az 10 katı üzerimizde ve vicdanen de topluma, ailelerimize, sizlere sorumlu olduğumuzun inancındayız. Burada eğitimciler, eğitimcilerle ülkemizi belirli bir noktaya getirme mücadelesi içerisindeyiz. Ancak bu hırsla, hevesle ve öğretmenlere güvenerek olacaktır" diye konuştu.

"Öğretmen neyse, ülkedeki eğitim odur"

Kendilerinin hep öğretmen kökenli olduğunun altını çizen Safran, "Ben ilkokul öğretmenliğinden gelerek akademisyen olmuş, 35 yıl öğretmen yetiştiren bir fakültede öğretim üyeliği yapmış biriyim. Öğretmen neyse, ülkedeki eğitim odur. Onun için 2023 vizyonunda yani bizim yol haritamızda merkeze hep öğretmeni aldık. Öğretmeni nasıl daha becerili kılabiliriz, öğretmen arkadaşlarımızı daha nasıl iyi yetiştirebiliriz derdindeyiz. Bugün 2030'lu, 2040'lı yıllarda sisteme girecek çocukları yetiştireceğiz. Dolayısıyla o dönemde 'bizi nasıl yetiştirdiniz' sorusuyla karşılaşmamak için bugünden oraya çocuklarımızı hazırlamak gerekiyor. Biz bir öğretmene dokunursak, o öğretmenin dokunacağı kitlenin yüzlerce, binlerce olacağına inanıyoruz. Bu anlamda TÜBA üyesi olduğumda önüne gelen ilk projelerden biri buydu. Allah'a şükür bunu 7 defa gerçekleştirdik. Burada hedefimiz şuydu. Öğretmenlerimiz yeni yöntemlerle, yeni bilgilerle, yeni öğretim yöntemleriyle çocuklarımızı nasıl ulaşır, nasıl ulaştırabiliriz. Bu projenin asıl amacı tamamen uygulamaya yönelik olmasıdır" şeklinde konuştu.

 

 

"Eğitim sistemi bakanlıktan verilen emirlerle, bakanlıktan yönetilerek kurtulmaz"

Bu projenin kendilerinin yürüttüğü en iyi projelerden biri olduğuna vurgu yapan Safran, "Genellikle özel olarak fen liselerinden veya sosyal bilimler liselerinden ya da gerçekten gönüllülük esasına göre bu projeye devam etmek isteyen öğretmenlerimizi buralara çağırıyoruz. Dolayısıyla gönüllülük esasıyla gelinen bu programlarda öğretmenlerimizin çok daha verimli, çok daha yeterli döndüklerine inanıyoruz. Bu bilgileri öğretmen arkadaşlarımızın öğrencilerle paylaşmasından yanayız. Milli Eğitim Bakanlığı veya Türk eğitim sistemi bakanlıktan verilen emirlerle, bakanlıktan yönetilerek kurtulmaz. Oralara Einstein da dizseniz, her genel müdür filozof da olsa bu işin çıkarı yok. Burada gerçek anlamda bir hamle istiyorsak öğretmenden başlayan, yukarıyla bütünleşen ve hep birlikte oluşturulan bir sinerji ile başarılı olacağımıza inanıyoruz. Bu anlamda her konuşmamızda, her ziyaretimizde her faaliyetimizde öğretmenlere ulaşmak, öğretmenlerle konuşmak, öğretmen arkadaşlarla birlikte olmak, dertlerimizle dertlenmek, sevinçlerimizi paylaşmayı hep ön planda tuttuk" ifadelerini kullandı.

"Öğretmenlik Meslek Kanunu en kısa sürede çıkacak"

Birlikte olunursa başarılı olacaklarına inandıklarını dile getiren Safran, "İnanın birkaç yıl içerisinde belki biz oluruz, olmayız ama şuna inanıyoruz Türkiye'de eğitim belli bir noktaya gelecek. Biz kendi zamanımızla yarışmıyoruz. Bizim hedefimiz sistem otursun ve bu sistem geçmişte olduğu gibi 1, 2, 3 değil her bakan değiştiğinde 1, 2, 3 olmasın başkaları geldiğinde 4, 5, 6 şeklinde devam etsin. Bütün amacımız bu. O yüzden farklı bir beklentimiz yok, farklı bir ajandamız yok. Tek beklentimiz Türkiye eğitim sisteminin yerleşik ve devlet politikası olacak şekilde yerleşmesidir. Bunu başarırsak, birçok şeyi başarıldığını göreceğiz. Öğretmenimizin mesleğe başlarken neleri başarırsa, neleri başaracağını bilmesini istiyoruz. İnşallah çok kısa sürede meslek kanunun çıkması için çalışıyoruz, çalıştık ve belirli noktalara geldik. İnşallah en kısa sürede çıkacak. Öğretmen bir meslek erbabı olarak Türkiye'de haklı saygınlığını kazanırsa, kendisinin bu psikolojik eşiği atlatarak çok daha başarılı olacağına inanıyoruz" dedi.

Bugün başlayan ve 5 gün sürecek kursa, fen bilgisi, fizik, kimya, biyoloji, matematik, Türk dili ve edebiyatı, coğrafya ve tarih olmak üzere 250 öğretmen katılacak. Öğretmenlere MEÜ ve farklı üniversiteler ile kurumlardan gelen 53 öğretim üyesi, öğrenciyle etkin iletişim kurma ve kanıta dayalı öğretim becerilerini geliştirmeleri konularında eğitim verecek ve kursun sonunda öğretmenlere sertifika verilecek.

memular.net