Kahve asidik bir içecek olduğunu vurgulayan Altınbaş Üniversitesi Gastronomi Bölümü Öğr. Gör. Merve İşeri 'Sabahları açken içilen kahve mide asidini arttırır. Özellikle gastrit ve reflü gibi mide rahatsızlıkları olan kişiler uyandıktan sonraki 1 saatlik zaman diliminde kahve içmemeli. Kahve tüketimini uyandıktan 1 saat sonrasına bırakmak bu açıdan sağlık için son derece faydalı olacaktır. Bu süre içinde kafein alımı bu hormonun salgılanmasını arttırır ve aynı zamanda kafeinin fizyolojik etkilerini azaltır.' dedi.

Uyandıktan 1 saat sonra kahve içilmeli

Altınbaş Üniversitesi Gastronomi Bölümü Öğr. Gör. Merve İşeri, “Günün ilk kahvesini uyandıktan bir saat sonra içmenin sağlık açısından daha yararlı olacak. Sabahları gün ışığı ile insan vücudunda kortizol hormonu salgılıyor. Aynı zamanda stres hormonu olarak da bilinen kortizolün sağlıklı bir vücutta en yoğun olduğu zaman dilimi uyandıktan sonraki 1 saatlik süredir. Bu süre içerisinde kafein alımı kortizol salgılanmasını artırır ve aynı zamanda kafeinin fizyolojik etkilerini de azaltır. Kısacası hem vücuttaki stres hormonu seviyesi sağlıklı seviyelerin üzerine taşınabilir iken hem de kafeinin uyarıcı etkileri azalır. Kahve tüketimini uyandıktan yaklaşık 1 saat sonrasına bırakmak bu açıdan çok daha sağlıklı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Açken içilen kahve mide hastalıklarını tetikler

Kahvenin asidik bir içecek olduğunu da vurgulayan Altınbaş Üniversitesi Gastronomi Bölümü Öğr. Gör. Merve İşeri, “Sabahları açken kahve içildiği zaman mide asidinin artması tetiklenir. Gastrit, reflü gibi rahatsızlıkları olanlar ağırlıklı olmak üzere mide yanması, sindirim rahatsızlıkları gibi şikayetleri artırabilir” uyarısında bulundu.

Magnezyum ve potasyum içeren kahve kalp ve kemik sağlığını korur

Kahvenin kalorisinin çok düşük olduğunu ve bir bardak kahvede ortalama 2 kalori bulunduğunu belirten İşeri sözlerine şöyle devam etti: “Kahveyi şekersiz ve sütsüz içilmesinde yarar var. Polifenol vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Ancak hazır çözünebilir kahvelerde geçtikleri işlemlerden ötürü polifenoller oldukça azalmakta, aromatik ve faydalı özelliklerini kaybetmektedir Kahvenin içerisinde bulunan B2 ve B3 vitaminleri bağırsaklarda yiyeceklerin sindirilmesine yardımcı olarak vücudun ihtiyacı olan enerjiyi depolamasına yardımcı olur. Magnezyum ve potasyum içeren kahve kalp ve kemik sağlığı için faydalıdır” şeklinde konuştu.

Kahve stres hormonunun artmasına neden olur

Tüm besinlerde olduğu kahvede de günlük tüketim miktarının sınırlandırılması gerektiğini ifade eden İşeri, “Günde en fazla 3-4 bardak tüketilmesi bir yetişkin için önerilmekte, çocuklar için yüksek kafein oranından ötürü önerilmemektedir. Fazla tüketildiğinde, kahve içerisinde bulunan kafein kalp basıncını yükseltir, diüretik etkisinden ötürü fazla idrara çıkılmasına sebep olarak vücutta su kaybına neden olur, vücudun biyolojik saatini değiştirebilir ve uykusuzluk problemlerine neden olur. Aynı zamanda, stres hormonunun artmasına neden olarak anksiyete, gerginlik ve panik atakları tetikleyebilir. Kahvenin sağlıklı tüketimi, gün içerisinde öğün aralarında ve günde 3-4 bardağı geçmeyecek şekilde olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

yasemin