mehmetdemirkol @ hotmail.com

Fenerbahçe 4-4-2/2-4-4’ü Campi ve Roco’ya, onlar oyunu kuramayınca geri gelip merkeze geçen Biglia’ya birebir değil de alan/takip markajı yapınca Karagümrük ilk yarıda oyun kuramadı. Fenerbahçe orta saha ve savunması kendisini geri atmayıp kompakt kaldılar. Bu durum Mesut Özil’e yakın oynayan Sosa’nın da merkezde olduğu bir ön alan pas trafiği ile taçlandı. Fenerbahçe ilk yarıda uzun pas dizileri yakaladı. Ancak özellikle Osayi’nin koşularını değerlendiremeyince bu oyunun hak ettiği kadar pozisyon bulamadılar. (Ona pas vereceklerin oynadığı oyunları defalarca izleyip ezberlemesi gerekiyor.) İlk yarıda Mesut’un hareketli oyununun temel bir rol oynadığını söylemek lazım. Özellikle kendisini çizgiye atarak sağ kanatta merkezi olduğu üçgenler Karagümrük baskısını boşa çıkardı. Kullandığı serbest vuruşun sonucunda Thiam’ın attığı gol de ödülü oldu.

Samatta’yı anlayamıyorum

İkinci yarıda Fenerbahçe Özil ve Sosa’nın fiziğini de ekonomik kullanmak amacıyla oyun merkezini geri çekti. Hızlı üç oyuncusuyla kontra kovaladılar. Ki bu Campi ve Roco’ya karşı mantıklı bir plan. Golü Ozan-Özil ikilisinin, kaptıkları topta Valencia’nın süratine attığı pasla buldular. Ama yine Osayi’yle bir anlaşma yoktu. Sonra iş değişti. Biglia’yı baskı altından çıkaran, oyuna giren Castro’nun yardımı oldu. Fenerbahçe’nin yorulan beceriklilerini kolaylıkla aşıp rakip alana yerleştiler. Bundan sonrası yine Altay… Gerçekten karşı karşıyada olağanüstü bir genç yetenek. Şu ana kadar kazandırdığı puanlar herhalde 10 olmuştur. Diğer yandan büyük hayal kırıklığı yaratan Samatta’dan bahsetmeden de olmaz. Çok basit şutları bile atamaz hale nasıl geldi? Anlayamıyorum.