GEÇTİĞİMİZ hafta sonu oynanan Sivasspor-Fenerbahçe maçındaki hakem kararları uzun yıllar unutulmayacak cinstendi.Yunus Yıldırım ve çizgi hakemi Murat Türker’in fahiş hataları bana göre maçı Fenerbahçe’den alıp Sivasspor’a verdi. Verdi vermesine fakat bu durumda Fenerbahçe şampiyonluk yolunda büyük bir darbe yedi. Maçın sonrasında ise yöneticiler ve taraftarlar çileden çıktı.Üstelik yöneticiler ‘bundan sonra affetmeyiz’ tarzında talihsiz açıklamalarıyla gündemi belirledi.

Peki tüm bunlar olurken ‘anlı şanlı Merkez Hakem Kurulu’ ne yaptı dersiniz? Fenerbahçe’nin maçlarına yaklaşık on beş aydır vermeye cesaret bile edemediği Fırat Aydınus’u, hemen Kasımpaşa gibi zor ve bir o kadar da hakem açısından riskli bu maça atadılar. Yani skandal bir işe daha imza atmayı başardılar. En son yönettiği Fenerbahçe maçında Caner’i yanlışlıkla oyundan atan bir hakemi bu maça vermek tabiri caizse ‘İntihar etmek’ gibi bir şey. Böylesine kritik bir dönemde ve hakem hatalarıyla mağdur edilmiş bir takımın maçına Fırat Aydınus’un özellikle verilmiş olması bana çok enteresan geldi. Bunu Aydınus’a güvenmediğim anlamında söylemiyorum. Tam tersi MHK’nın atamalarına inanmadığım için söylüyorum. MHK bu tehlikeli atamayla Türk futbolunu yeni bir kaosun eşiğine itiyor. Çünkü bir tarafta mağdur edilmiş Fenerbahçe, diğer tarafta ise o takımın maçına uzun süredir verilemeyen bir hakem var. Ateşle barut gibi. Düşünebiliyor musunuz? Fırat bu maçta skandal bir hata daha yaparsa o taraftarı kim tutacak? O zaman taraftarlar ‘Bizim şampiyonluğa gidişimiz engellenmek isteniyor’ demeyecekler mi? Peki tüm bunlar olursa Zekeriya Alp bunun hesabını nasıl verecek? Asıl birisi çıksın bana bunu anlatsın. Ne olacak? O maç nasıl bitecek? Ne yazık ki son yılların provokasyona en açık icraatı. Kısaca MHK ateşle oynuyor. Olayın diğer tarafı var ki o çok daha vahim. Fırat’ı bu maça verenler, atamalarıyla onu en baştan baskı altına almışlardır. Yani ‘sen daha önce Caner’i yanlışlıkla ihraç ettin, al sana barışma şansı’ der gibi. İşte olayın en kötü tarafı da bu zaten. Böylesine kritik bir müsabaka barışma maçı olur mu hiç? Kasımpaşa aleyhine yapılabilecek ciddi bir hata, hem Türk futbolunu hem de hakemleri zan altında bırakmaz mı?

Tüm bu yazdıklarımızın Fırat Aydınus farkında değil mi sanıyorsunuz? Elbette o da farkında ve bu atamadan dolayı MHK’ye çok da kızgındır. Ancak ben Fırat’ın yerinde olsam bu görevi iade eder ve MHK’ya ‘Bu atamayı alın başınıza çalın’ derdim. İşte gördüğünüz gibi değerli okurlarım. Bir garip hakem ataması daha. Sakın ola ki bunların tesadüf olduğunu falan düşünmeyin. Siz sadece maçı çok dikkatli gözlerle izlemeyi ihmal etmeyin.

Kupa maçları tat vermiyor
KUPA maçlarındaki sistem yanlışlığı maçlardan keyif almayı engelliyor. Bana göre bu yapı bir an önce değiştirilmeli. Almanya, İspanya ve diğer ülkelerde kupa maçları hem daha çekici hem de dolu tribünlere oynanıyor. Bizde ise tribünler bomboş. Federasyon bir an önce bununla ilgili tedbirleri alarak önümüzdeki sezon kupa karşılaşmalarını daha cazip hale getirmelidir. Yoksa angarya olmaktan öteye gitmeyecek.

Beden Eğitimi dersleri kalkmasın
MESLEK Liseleri 10. sınıfta Beden Eğitimi dersi kaldırıldı. Avrupa’nın en büyük ülkelerinden olan Türkiye, lisanslı sporcu sayısında ise en gerilerde… Ayrıca hem Olimpiyatlar’a aday olacaksınız hem de Beden Eğitimi dersini kaldıracaksınız! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Esasında tam tersi yapılarak ders saatleri artırılmalıdır. Alınan karar en hafif tabiriyle talihsizliktir. Bir an önce yapılan yanlıştan dönülmelidir.

AMK