Dart'ın Tarihçesi
Dart sporunun ortaya çıkışının 1500’lere dayandığı, bugünkü halini ise 19. Yüzyılın sonlarında aldığı söyleniyor. Dartın spor olarak kabul edilmesi, oyuncularının daha düzenli ve örgütlü bir şekilde faaliyet göstermesi ise 20. Yüzyılın başlarından itibaren gerçekleşiyor. 1908’de İngiltere’de publarda şans oyunlarının yasaklandığı bir dönemde, bir pub sahibi olan Anakin’in Dartı bir şans oyunu olarak mekanında oynatıyor olmasından dolayı mahkemeye verilmesi ve bunun üzerine Anakin’in mahkemede kurdurduğu bir Dart tahtasına atışlar yaparak bunun bir şans değil beceri ve antreman işi olduğunu kanıtlaması ile mahkemenin düşmesinin Darta bakış açısını geniş ölçüde değiştirdiği görülüyor. Dünya Dart Federasyonu (WDF) halen 63 ülkenin üye organizasyonları ile bir çok önemli Dart faaliyetine ev sahipliği yapıyor. WDF, 2006 yılı içerisinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yan kuruluşu olan GAISF’e müracaatta bulunarak yeni bir dönüm noktasına girmiştir. Dart’ın anavatanı olan İngiltere’nin 2012 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapması nedeniyle, Olimpiyat Oyunlarının gösteri bölümünde yer alması planlanmaktadır. 
Dart sporu dünyada, özellikle 1970’lerden itibaren hızla gelişen bir spor dalı olarak biliniyor. Dart oynamak için gerekli olan ekipmanların diğer birçok spor dalına kıyasla az maliyetli olması, oynanması için küçük bir alanın yeterli olması, özel bir giyim gerektirmemesi ve en önemlisi de iyi bir oyuncu olabilmek için yaş, cinsiyet vücut özellikleri (boy, kilo ve güç) gerektirmemesi, Dart sporunun hızla yayılmasını sağlıyor. Ayrıca birçok bedensel engelin bu sporu icra etmeye engel olmayışı da özel bir durum ortaya çıkarıyor. 

Türkiye'de Dart
Türkiye’de ise Dartın tarihi oldukça yeni. Dart sporu 2000 yılında alınan bir kararla GSGM bünyesindeki Atıcılık ve Avcılık federasyonuna bağlanarak, resmi bir spor branşı haline geldi. Temmuz 2002’de Barselona’da gerçekleştirilen Dünya Şampiyonası’na katılan Türkiye Takımı dünya beşinciliğiyle geri döndü. 2004 yılında ise Bocce Bowling ve Dart Federasyonu’nun kurulmasıyla birlikte, Dart kendi federasyonuna kavuşmuş oldu. Federasyon, 2006 yılının başında ise idari ve mali özerklik kazanarak Dart branşı yeni bir mecraya girmiş oldu. Türkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu, 16 Ekim 2006 tarihinde Dünya Dart Federasyonuna tam üye olmuştur. TBBDF tarafından iki sene içerisinde, çok sayıda eğitim ve tanıtım semineri, Ankara, İstanbul, Bursa, Çanakkale gibi illerde de Antrenör ve Hakem yetiştirme kursları yapılmıştır. TBBDF, talep olan illerde kurslar açmaya devam etmektedir. 
2006 yılanda TBBDF tarafından düzenlenen Emniyet ve TSK malulleri turnuvasında, bir çok emniyet ve silahlı kuvvetler mensubu yarışmış, rehabilitasyon etkinliği olarak Dart branşı iki kurumun da ilgisini çekmiştir. 

Dart'ın Özellikleri
Dart sporunda kısa süre içinde karar verebilmek, bu kararı nasıl uygulayacağını planlamak, planlanan atış yapılamaz ise hem yaşanan yoğun moral bozukluğu ile baş edebilmek hem de bir sonraki atışın nasıl yapılacağını düşünmek gibi yoğun zihinsel faaliyetler önemli bir yer tutuyor. Bu yönüyle Dart sporu satranç sporuna benzetiliyor ve “Ayakta Satranç Oynamak” olarak da tarif ediliyor.Matematiksel zekanın gelişimine olağanüstü katkı sağlayan Dart, başta Almanya olmak üzere Avrupa’da bazı ülkelerde bir çok ilköğretim okulunda destek dersi olarak uygulanmaktadır. 
Dart, bireylerin zihinsel yorgunluklarını atmak; günlük iş, okul, ev stresinden uzaklaşabilmek; yoğun zihinsel faaliyetlerden sonra dinlenebilmek için etkili bir araçtır. 
Dart gençlik merkezleri, kamplar, sosyal dinlenme ve eğlenme tesisleri, öğrenci yurtları, öğrenci kulüpleri, turizm işletmeleri, vb bir çok ortam için ideal bir rekreasyon etkinliğidir. 

Dart oyunu 
Dart oyunu temelde ikiye ayrılır:
1- Çelik uçlu dart (Bitki kökünden yapılmış Dart tahtasında ve çelik uçlu oklarla oynanır)
2- Elektronik dart (Elektronik Dart tahtasında oynanır ve plastik uçlu oklar kullanılır)
Dart tahtasında 20 sayı dilimi var olup, bu sayılar karışık olarak dizilmiştir. Her sayı diliminin single (tek), double (çift) ve triple (üç katı) alanı vardır. Çift katı alanı, sayı diliminin en dışında yer alan ve kırmızı ya da yeşil olarak renklendirilmiş alandır. Üç katı alanı, sayı diliminin ortasında yer alan ve kırmızı ya da yeşil olarak renklendirilmiş iç çemberde yer alan alandır. Merkezde ise yeşil olarak renklendiren single bölge (25 puan) ve double bölge/iç merkez (50 puan) bulunur. 

Dart oynamak zihinsel bir etkinlik olarak satranca benzer. Oyun; 301, 501, 701 gibi sayılardan düşerek ve sıfırlamak suretiyle bitirilir. Özel bir kural konulmamışsa çift katı halkası (sayı dilimlerinin dış halkası) vurularak oyun bitirilmelidir. Bu nedenle oyuncular 170 sayıya kaldıktan itibaren zihinsel olarak 3 okla bitirme stratejileri geliştirirler. (170 sayısı 3 okla sıfırlanabilecek en yüksek sayı/bitiriştir. İlk ok 20’nin üç katı, ikinci ok 20’nin üç katı ve son ok çiftli/iç merkez.) dolayısıyla bitiş stratejilerinde sonsuz sayıda kombinasyonlar gündeme gelmektedir. Oyuncu devamlı olarak zihinsel açıdan devam eden atışlarında oku nereye atacağını, atışta tam isabet sağlayamaması halinde hangi alternatifleri üreteceğini düşünmelidir. Bunun dışında tahta üzerinde sonsuz sayıda oyun üretilebilir. 

Dart tahtasının iç merkezi yerden 1,73 m yüksekliğindedir. Dart tahtası ile atış çizgisi arası ise 2,37m olup, ayaklar atış çizgisini geçmemelidir. 

Dartta Doğru Atış Tekniği 
 Dartı, hedefinizle gözünüz arasında bir doğru oluşturacak şekilde tutun ama hedefe odaklanın, darta değil. İsterseniz hedef üzerinde nişan alınacak noktalar belirleyin yada başka bir teknik kullanın ama mutlaka nişan alın! Dart oyuncularının çoğu nişan almayı doğal olarak yapar ancak pek çok amatör başlangıçta nişan almaz. Bu atlanmaması gereken bir noktadır. 


Darts, oynaması çok keyifli bir oyun olmakla birlikte, diğer tüm sporlar gibi iyi olmak için antrenman yapmayı gerektiriyor. Eğer daha önce izleme fırsatı bulduysanız, profesyonel oyuncuların atış stillerinin birbirlerinden genel olarak farklılıklar gösterdiği dikkatinizi çekmiştir. Bu aslında dart oyununda temel ve doğru bir teknik yok demek değildir. Her oyuncu çalışarak kendi tekniğini geliştirebilir. Ancak daha önceden doğruluğu kanıtlanmış tekniklerin uygulanması oyuncuları yeni ve muhtemelen amaca ulaştırmayacak teknikleri keşfetmek için zaman kaybetmekten kurtaracaktır. 

Teknik sayfaları genel olarak 2 ana bölümden oluşuyor. Temel teknikler (Atış mekaniği) ve İleri teknikler (Mental yaklaşım) bölümleri genel olarak internet üzerinden derlenmiştir. Bu dokümanların detaylı ve (normal olarak) İngilizce versiyonlarına internet üzerinden ulaşabilirsiniz. Ben okumaya temel tekniklerden başlamanızı öneririm. Özellikle yeni başlayanlar ile kendini geliştirmek için tekniğini baştan ele almayı düşünen oyuncular için oldukça faydalı bilgiler var. 

Temel Teknikler 
Antrenman yapmak, dart oyununun en zevkli bölümlerinden birisidir. Eğer gerçekten oyununuzu geliştirmek istiyorsanız ilk sahip olmanız gereken şey düzgün bir atış stilidir. Kendinize tutarlı ve uygun bir stil oluşturmanız (veya yeniden yapılandırmanız) ve edindiğiniz ya da uzak durmanız gereken kötü alışkanlıkları tespit etmek gerekir. Eğer sizin için neyin doğru, neyin yanlış olduğunu belirlemek için kafa yormazsanız, size zararı dokunabilecek kötü atış alışkanlıklarının kalıcı bir şekilde atış stilinize oturmasına imkan tanımış olursunuz. Bu durum uzun vadede sizi ulaşmak istediğiniz noktadan geri bırakacak şekilde etki edecektir. Ne demişler, eğri cetvel ile düzgün çizgi çizilmez ; ) 

ATIŞ
İlk olarak dartın uçuş mekaniğinden bahsedelim. Dart klasik yatay atış eğrisini, yani parabolik uçuş eğrisini izler. Bu eğrinin yüksek yada alçak oluşu atış hızınız ile ilgilidir. En son geliştirilen teknikler, dart elden çıkartılana kadar, atışın tüm aşamalarında bu eğri boyunca hareket ettirilmesi gerektiğini kanıtlıyor. 
Peki bu hareketler sırasında dartı nasıl doğru pozisyonda tutabiliriz. 
Eklemler 
Omuz: Atış esnasında sabit olması gereken tek eklemdir. Bu eklemin oynaması hatalıdır yani atış sırasında omzunuzu ve vücudunuzu hareket ettirmeyin. Hareket sadece kolunuzda olmalıdır. 

Dirsek: Dirsek geri çekme sırasında sabit olmalı, atış sırasında dartı doğru şekilde elden çıkartabilmek için yavaşça yukarı doğru hareket etmelidir. Dirseğin hareket etmemesi konusunda söylenenler ise yanlıştır. Eğer atış sırasında dirseğinizi sabit tutarsanız dart elinizden, olması gerekenden daha erken çıkar. Bunu tabanca ile tüfek arasındaki fark ile açıklayabiliriz. Daha uzun namluya sahip olan tüfek ile daha isabetli atışlar yapılır. Darta da hedefe doğru rotasında mümkün olan en uzun mesafe boyunca yol gösterebilmek için dirseği yukarı doğru hareket ettirmek şarttır. Animasyonda da göreceğiniz gibi dart elden çıktıktan sonra da hareket devam eder. Böylelikle dartı gereken doğru noktada bırakmayı kolaylaştırır. 

Bilek: Bilek hareketi genellikle üzerinde tartışılan bir konu olmuştur. Animasyonda bilek ile ilgili çok fazla bir hareket gözükmüyor. Yani çok gerekli olmadığını söyleyebiliriz ama hemen bütün profesyonel oyuncuların tercih ettiği bir harekettir. Atış sırasında bileği hareket ettirmenin tek faydası darta ekstra bir hız kazandırmasıdır. Bu ekstra hız size atış mekanizmasındaki diğer parçaları daha yavaş hareket ettirme şansı verir. Yavaş hareket ettirdiğiniz kol, kontrolü arttırarak hata yapma olasılığını azaltır. Bilek hareketi kullanmanın kötü yanı ise mekanizmada kontrol edilmesi gereken bir parça daha anlamına gelmesi yani yeni bir hata kaynağı yaratmasıdır. Bütün profesyonel ve iyi oyuncuların kullandığı bu tekniği yeni başlayanlar için önermiyorum.

Atışın aşamaları 
Nişan alma: Dartı, hedefinizle gözünüz arasında bir doğru oluşturacak şekilde tutun ama hedefe odaklanın, darta değil. İsterseniz hedef üzerinde nişan alınacak noktalar belirleyin yada başka bir teknik kullanın ama mutlaka nişan alın! Dart oyuncularının çoğu nişan almayı doğal olarak yapar ancak pek çok amatör başlangıçta nişan almaz. Bu atlanmaması gereken bir noktadır. 

Geri çekme: Çok hızlı bir şekilde yapmayın ama mutlaka yapın. Pek çok amatör, geri çekme hareketi sırasında hedeften sapacaklarını düşünse de, antrenman yaparak giderilebilecek bir sorundur. Geri çekme hareketini kullanmayan çok az sayıda iyi oyuncu vardır. Geri çekme hareketinin ne kadar olacağı, kişisel bir tercihtir. Rahat ettiğiniz sürece istediğiniz kadar geri çekebilirsiniz. Dikkat edilecek nokta geri çektiğiniz dartın çenenize, yanağınıza veya omzunuza değmemesidir. Çok görülen bir başka hata ise, kontrolü zor olduğu için yeteri kadar geri çekmemektir ki hız ve isabet yüzdenizden feragat etmenize sebep olur. Yine de bu pürüzler antrenman yaparak aşılabilir. 

Hızlanma: Zannedildiği kadar zor bir aşama olmadığı halde, hareketi çok hızlı yapmamaya dikkat etmek gerekir. Yumuşak ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Hızlanma sırasında dirseğinizi de hareket ettirmeyi unutmayın. 

Bırakma: Yukarda yazılanları doğru olarak yaptığınız taktirde, dartı doğru yerde ve şekilde bırakmak doğal olarak gerçekleşecektir. Eğer dartı bırakma ile ilgili sorunlar yaşıyorsanız muhtemelen teknik bir hata yapıyorsunuz demektir. Ya dirseğinizi kaldırmıyorsunuz veya hareketi tamamlamıyorsunuz. Bir başka püf noktası ise bilek hareketidir. Eliniz ile önkolunuz doğru açıda olmalıdır. Eğer dartı gerekli noktadan daha öteye taşıyorsanız muhtemelen dartın ucu aşağı düşecektir. 

Hareketi tamamlama: Yeni başlayanlar arasında dikkat edilmemekle birlikte yapılması gerekli en önemli tekniktir. Yukarıda verilen tabanca-tüfek kıyaslamasını hatırlayın. Bu tekniği yerleştirmenin (ve devam ettirmenin) en kolay yolu, atışı tamamladıktan sonra elinizin (kolunuz düz dururken) hedefinizi göstermesidir. En çok yapılan hata ise hareketi tamamlama esnasında kolu aşağıya düşürmektir. Bunu yapmamaya özen gösterin. Atışı tamamlarken, kolunuzu bir anlığına elinizle birlikte hedefi gösterecek şekilde düz tutun. Kısa sürede bu faydalı alışkanlığı kazandığınızı göreceksiniz. 

Dart: Darta parabolik hareketini sağlamak üzere yol gösterirken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar şöyledir. Nişan alma pozisyonunda dartın ucu hafif olarak yukarıya bakmalıdır. Dartın açısı geri çekme sırasında artar ve hızlanma hareketi sırasında azalır. Dart bırakılma anında neredeyse yere paraleldir ancak yine de ucu bir miktar yukarı doğrudur. Atışın herhangi bir aşamasında dartın ucunun aşağı dönük olması yanlıştır ve kesinlikle dikkat edilmelidir. Aslında geri çekme, hızlanma, bırakma ve hareketi tamamlama burada ayrı ayrı anlatılmakla birlikte tek hareket olarak düşünülmelidir. Hareketleri tek bir hareketin parçaları olarak duraklamadan yapmak kontrolü ve isabet yüzdenizi arttıracaktır. 

Yalpalama: Genellikle yeni oyuncuların dartları uçuş sırasında yalpalar. Halbuki profesyonel oyuncuların dartlar neredeyse hiç yalpalamadan dümdüz uçar. Yalpalamanın başlıca sebepleri şunlardır. 

- Dart hızlanma aşamasında parabolik olmayan bir eğri izliyordur. 
- Dartın şaft-flight sistemi gerekli aerodinamik ihtiyacı karşılamıyordur. Bunu çözmek için standart flight ve medium şaft'la başlamanızı öneririm 
- Atışınızın bir noktasında kolunuzda fark edilebilir bir bocalama vardır. 
- Büyük ihtimalle dartın ucu atışın bir noktasında aşağıya dönüyordur. 
- Çok ender olarak dartın ucu aşırı derecede yukarı bakıyor olabilir. 

TUTUŞ
Bu bölümü okumaya başlamadan önce Atış bölümünü okuyun. Unutmamak gerekir ki duruş ve tutuş aslında düzgün atış yapabilmek için yardımcı unsurlardır. Atış bölümünü okuyarak bağlantılı olan bölümleri daha iyi anlayabilirsiniz.

Dart oyuncuları arasında çok farklı tutuş stilleri olmakla birlikte, aslında kişinin tercihlerine ve rahatına göre şekillenir. Ayrıca kullandığınız barrel tipi de tutuş şeklinizi belirler. İnce ve uzun bir barrel için rahat olan bir tutuş stili, kısa ve kalın bir barrel veya konturlu bir barrel için uygun olmayacaktır. Tutuş için –şu doğru stildir­– demek yerine yapılmaması gereken bazı hatalardan veya kötü alışkanlıklardan bahsedebiliriz. 

Genel Tutuş Tekniği 
Avucunuzu açıp dartı elinize koyun ve ağırlık merkezini bulun. Şimdi başparmağınız ile dartı parmak uçlarınıza doğru yuvarlayıp, başparmağınızı ağırlık merkezinin hemen arkasına yerleştirin. Dartı (rahat ettiğiniz sürece) istediğiniz parmakla tutabilirsiniz. 

Uç yukarı: Atış bölümünde de belirtildiği üzere tutuş stilinizin en önemli özelliği, atış hareketinin her aşamasında dartın ucunun bir miktar yukarıda olmasıdır. Eğer tutuşunuz bunu sağlamıyorsa değiştirin 

Sağlam tutun ama sıkmayın: Tutuşunuz sağlam olmalı ama parmak adalelerinizi ağrıtmamalı. Eğer dart oynarken parmaklarınız darta uyguladığınız basınçtan beyazlaşıyor, dartın desenleri elinize çıkıyorsa uyguladığınız basınç fazla demektir. Ayrıca bu derecede sıkı bir tutuşla, atış sırasında ve dartı bırakma aşamasında problemler yaşarsınız. Dart hislerinizle oynayacağınız bir oyundur, gücünüzle değil. Diğer yandan dartı sıkmamak adına, elinizden kayıp gidecek kadar da hafif tutmayın. Hızlanma aşamasında kontrolü sağlayacak bir tutuş geliştirin. Genelde oyuncular dartı hafif tutmaktansa aşırı sıkma hatasına düşer. 

Kaç parmak?
Sıklıkla sorulan bu soruya verilecek genel bir cevap yoktur. En az 3 (başparmak + iki parmak) en çok 5 parmak kullanılabilir. Kullanılan tüm parmaklar barrele ve tipe (dartın ucu) dokunuyor olmalıdır. Şaft veya flighta dokunmayın. 2 parmakla tutmak (başparmak+1) yeterli kontrolü sağlayamayacaktır. Daha çok parmakla dokunmak geri çekme ve hızlanma aşamalarında daha fazla kontrol kazandırır ama bırakma sırasında da parmakların koordinasyonu açısından da bir o kadar sorun yaratır. Bırakma aşamasında parmakların aynı anda açılması önemlidir. Ayrıca parmaklarınız, tam bırakma sırasında darta bir son an sürprizi yapmamalıdır. 

Yumruk yapmayın: Darta dokunmayan parmaklarınızı yumruk yapacak şekilde toplamak yerine açık tutmayı tercih edin yada öteki parmaklarla hemen hemen aynı pozisyonda tutmaya çalışın. Örneğin dartı 4 parmakla (başparmak + 3) tuttuğunuzu varsayarsak, küçük parmağınızı yumruk yapar gibi avucunuzun içine bastırırsanız, öncelikle parmak kaslarınız bundan rahatsız olacaktır. Ayrıca böyle bir tutuş şekli tam bırakma anında darta “şanssız” bir küçük darbe vurabilir yada daha önce bahsedilen dartın ucunun aşağı bakmasına sebep olabilir –ki bunu istemeyiz? 
Genel olarak söylenecek şey, kendi tutuş stilinizi “keşfetmeniz” gerektiğidir. Yukarıdaki şartları karşılayan ve size uyan her türlü tutuş stili doğrudur denilebilir. Salt iyi bir oyuncu öyle tutuyor diye onun stilini kopyalamak yerine, farklı tutuş stillerini deneyerek, size uygun olan yanlarını tespit etmeniz ve kendi atış stilinize uyarlamanız daha uygun olur. Ancak yapmamanız gereken en önemli şey, “her hafta yeni ve parlak” bir tutuş stili geliştirmektir. Bir süre deneyip size uygun stili bulduktan sonra üzerinde çalışmak doğru seçimdir. 

DURUŞ
Bu bölümü okumaya başlamadan önce Atış bölümünü okuyun. Unutmamak gerekir ki duruş ve tutuş aslında düzgün atış yapabilmek için yardımcı unsurlardır. Atış bölümünü okuyarak bağlantılı olan bölümleri daha iyi anlayabilirsiniz.

Doğru Duruş 
Doğru atışın gereklerini yerine getirebilen tek bir duruş stili vardır: Sağ ayak (solaklar için elbette sol ayak) önde duruş! 
Aslında doğru nişan alma tekniğini dikkatli uygularsak, uygun olan duruş pozisyonunu kazanırız. Nişan alırken hedef, dart ve göz aynı doğru üzerine yerleşir. Atış sırasında 3 parçalı atış mekanizmasını, grafikteki gibi 2 boyutlu hareket ettirdiğimizde, yanlara hareketi azaltıp, sapmaları önleyebiliriz. Bu sistemi atış çizgisine önden yaklaşarak doğru olarak uygulamak (daha rahat bile olsa) mümkün değildir. Aslında ideal olan, omuzlarınızla boardun yaptığı açının 90° olmasıdır. Ama fiziksel olarak hiçbir oyuncunun rahat hissetmeyeceği bu duruşa bir alternatif yaratabiliriz. 

Omuz açısı: Aslında duruşu tanımlar. Elinizden geldiğince ideal açı olan 90 dereceye yaklaşmaya çalışın. Ama bunu yaparken atış konforunuzdan da taviz vermeyin. Uygun duruş açısı, 50-80 derece arasında değişir. Fiziksel özelliklerinize göre size en uygun duruşu da yine siz bulacaksınız. 
Ayak açısı: Omuzla aynı açıda olmalı, yoksa düşersiniz?! Güm! 

DENGE
Atışınızın her bölümünde tam manasıyla dengeli olmalısınız. Ve hareketsiz. Yeni başlayanlar için bu konu biraz problem yaratır ve duruş açısını düşürerek ve öne eğilmekten vazgeçerek sabit durmaya çalışırlar. 

Ağırlık dağılımı: Vücut ağırlığı genel olarak sağ (öndeki) ayağınızda olmalı, sol ayağınız yere dokunurken genel olarak sizi hareketsiz bir şekilde dengeleyecek kadar ağırlık taşımalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken konu ağırlığınızı hangi ayağa ne kadar vereceğiniz değil, duruşunuzun kesin biçimde bir kaya gibi sert olması gerektiğidir. Atış sırasında sağ ayağınızın üzerinde hareket etmemeye dikkat edin. 

Öne eğilme: Daha fazla öne eğilmek sizi boarda daha fazla yaklaştırır, (bunu niye yaptığınızı bir düşünün?) ama atışınızı da bir o kadar tutarsız hale getirir. Eğer gereğinden fazla bir öne eğilme hareketi yaparsanız (bir de yana eğiliyorsanız) ciddi sırt ve bel problemleri ile karşı karşıya kalabilirsiniz. 

Denge: Sol ayağınızın görevidir. Atış sırasında yerden kaldırmak önerilmez. Evet bazı profesyonel oyuncular, atış sırasında sol ayağını kaldırırlar ancak onların mükemmel bir dengeleri vardır ve sizi aslında tek ayak üzerinde de yenebilirler: ) Tekrar söylemek gerekirse atış sırasında zıplamayın. “Bir ayağın yerde olması” sadece bilardo için geçerli bir kural değildir, dart oyuncularına da şiddetle tavsiye edilir. Dengeyi sağlayan ayağınızın yere düz olarak basması gerekli değildir, sadece dokunarak da dengeyi sağlayabilir. 

Özet olarak duruş, uygulaması en kolay ama önemli unsurlardan biridir. Cepheden duruş stili ile başlamayın (öyleyse değiştirin) çünkü bu neredeyse gerekli diğer tüm teknik unsurları uygulanmaz hale getirir ve er yada geç oyununuzu bocalarken bulursunuz.