Ülker Stadı'nda oynanan karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Aytekin, "Burada hakem soyunma odasına zor gitti. Soyunma odasından rakip takım yöneticileri tarafından baskıyla ve hakaretle sahaya giriyor. Siz bu hakemin nasıl düzgün bir maç yönetmesini bekleyebilirsiniz? Nasıl yanlı karar vermemesini bekleyebilirsiniz? O da bir insan. Nasıl baskıya eğilmemesini bekleyebilirsiniz? Nihayetinde kamuoyunun vicdanına bırakıyorum." ifadelerini kullandı.

"Sabrımız kalmadı"

Verilen penaltı kararının doğru olmadığını savunan Aytekin, "Bakın burada 2 bin kişi çocuğunun rızkını harcayarak takımını desteklemeye geliyor. 100 binlerce insan Ankara'da bu takımın arkasında. Biz de ligde kalma mücadelesi veriyoruz. Bizim için her puan altın değerinde. Yani bu şekilde nasıl yapacağız bilmiyorum. Başkanımız içeride rahatsızlandı, o da artık açıklama yapmaktan bıktı. Açıklamayla da bir yere gidilmiyor. Bunu nasıl çözeceğiz, Türk futbolundan bu elleri nasıl çekeceğiz inanın bilmiyorum. Artık bizim sabrımız kesinlikle kalmadı." şeklinde konuştu.

"Türk futbolu için kara gecelerden biri"

Hüseyin Aytekin, "Türk futbolu için kara gecelerden biri." açıklamasında bulundu.

Hakemlerin baskı altında doğru karar vermesinin mümkün olmadığını dile getiren Aytekin, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 24 saat önce rakip takımın yaptığı açıklamalar vardı. Bugün yine devre arasında soyunma odasından sahaya dönen hakemin rakip takımın 3-4 yöneticisi tarafından hakarete varan sözleri sonrası sahaya girip maçı yönetmeye başladığını gördük. Ben ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum. Bakın böyle bir baskıyla dün yapılanlar, bugün saha içinde yapılanlar, bu hakemlerin maalesef doğru maç yönetmesi ve doğru karar vermesi mümkün değil. Sanki burada bir senaryo yazılmış, bir sinema filmi oynanıyor. Bazı takımlar da bu filmin zorunlu oyuncuları. Çok önemli ve farklı bir şey söyleyeceğim. Maçla ve hakem hataları ile ilgili basın açıklamamızı daha maç oynanmadan bugün saat 13.30'da hazırlayarak buraya geldik. Bakın bu Türk futbolunun geldiği noktayı bize gösteriyor. Biz Türk futbolunun gelişmesini istiyorsak, Avrupa'da ilerlemek istiyorsak, bunu bu şekilde başaramayız."

Sadece 3-4 takımın sürüklediği bir ligden kalite beklemenin doğru olmadığını anlatan Aytekin, "Çok net söylüyorum. Hatta bugün çok radikal bazı, maç esnasında penaltı kararı ile birlikte, kararlar da alınabilirdi. O noktadaydık. Orada yönetim kurulu olarak farklı bir inisiyatifte bulunduk. Kendi adımıza bir karar verdik ve maç bu şekilde bitti. Yani bir takımdan 1 puan alıp, bir takıma verilmesi bu kadar kolay olmamalı." ifadelerini kullandı.

Sürekli olarak adalet arayışına gidildiğini hatırlatan Aytekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle İstanbul takımlarıyla oynadığımız maçlarda bunu daha fazla yaşıyoruz. 24 saat önce 4-5 tane açıklama yapılıyor. TFF ve MHK üzerinde ciddi bir baskı oluşuyor. O da yetmiyor. İlk yarı bittiğinde hakem soyunma odasına zor gitti. Bakın Anadolu'da bunları hakemlere yapmak MKE Ankaragücü ve birçok takım için bu mümkün değil. Maalesef buralarda bu kararlar esnetiliyor. Hakem oyuna başlayacak, soyunma odasında 3 tane yöneticinin hakareti ile oyuna giriyor. Ben de oradaydım. Bu hakemin nasıl adaletli maç yönetmesini bekleyebilirsiniz. Ben diyaloğu duydum. Hakem orada, kendisi mutlaka bunu raporlara geçirecektir. Bunu benim söylemem uygun olmaz."

MKE Ankaragücü olarak kendilerini farklı bir noktaya koymadıklarının altını çizen Aytekin, "Türkiye'de bu işin en tepe noktası neyse, biz kulüp olarak kendimizi oraya koyuyor ve orada da görüyoruz. Bu da bir gerçek ama ligi belli birkaç takımın yarışta olması için dizayn etmek doğru bir şey mi ? Şimdi bizim aleyhimize kararlar oldu, haftaya biz Giresunspor ile oynayacağız. Bu sefer bizim lehimize kararlar olsun ve Giresun mağdur olsun. Bunu artık bitirelim. Bu şekilde çözülmez. Bakın Türk futbolu hem izleyici sayısı anlamında hem değer anlamında maddi olarak her geçen gün eriyor. Her geçen gün geriye gidiyor. Bunun tek nedeni işte bugün bu sahada verilen kararlar. İnsanlar da artık bu tiyatroya inanmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Resmen bir senaryo var"

Hüseyin Aytekin, "Resmen bir senaryo var. Bir sinema filmi oynatılıyor ve sonu da belli. Biz de içinde oynuyoruz." dedi.

Herkesin bu işe emek verdiğini dile getiren Aytekin, "Böyle bir şey var mı? Ben kulübün basın sözcüsü olarak bugün maçla ilgili, hakem hatalarıyla ilgili basın açıklamamı saat bir buçukta yazdım. Bu ne kadar acı bir şey biliyor musun? Resmen bir senaryo var. Bir sinema filmi oynatılıyor ve sonu da belli. Biz de içinde oynuyoruz. Bu şekilde olmaz. Burada herkesin emeği var. Maddi ve manevi olarak yöneticiler çok ciddi fedakarlıklar yapıyor. Taraftarlar çok ciddi fedakarlık yapıyor. Bu nasıl çözülecek bilmiyorum. Tüm futbol kulüplerinden rica ediyorum. Sürekli açıklamalarla, hakemler üzerinde, federasyon üzerinde baskılarla, bu insanların böyle kararlar vermesine neden olmayalım. Fenerbahçe şimdi burada maçı böyle bir penaltıyla kazandı, 3 puanı aldı. Acaba buradan vicdanı rahat gidiyor mu? Bunu da sorgulamak lazım." şeklinde görüş belirtti.

Artık bir şeylerin değişmesi adına aksiyon almaları gerektiğine işaret eden Aytekin, "Daha önce başka maçlarda da çok ciddi hatalarla puanlar kaybetmiştik. Bununla ilgili ne yapılabilir? Tabii burada Ankaragücü'nün de zarar görmemesi gerekiyor ama artık bir şeylerin değişmesi için de aksiyon alınması gerekiyor. Bu şekilde devam etmesi mümkün değil. Açık ve net söylüyorum. Biz kendi içimizde de yönetim olarak bir toplantı yapacağız. Çok ciddi paralar harcıyoruz, çok ciddi borçlar ödüyoruz, çok ciddi vakit harcıyoruz. Taraftarlarımızın haklarını korumak zorundayız. Biz bu koltuklarda oturuyorsak, her zaman Ankaragücü'nün hakkını korumakla yükümlüyüz." diye konuştu.

"TFF ve MHK'ye başvuracağız"

Aytekin, "TFF'ye ve MHK'ye başvuruda bulunacak mısınız?" sorusuna ise "Tabii ki bulunacağız. Biz kendi içimizde bunu değerlendireceğiz. Çünkü Ankaragücü'ne zarar verecek hiçbir olayın içinde olmak istemeyiz. Gereken tepkimizi her zamankinden farklı koyacağız. Ya da bu ligin 1'incisini, 2'ncisini açıklasınlar, düşenleri de açıklasınlar. Biz de bundan sonraki deplasmanlarımızı bir turistik ziyaret gibi yapalım. Bu şekilde olmaz. Zaten bu olduğu zaman futbolda heyecan olmuyor, seyirci olmuyor, futbolun değeri olmuyor. Yayıncı kuruluşla çok komik paralara anlaşma yapıyorsun. O gelirle takımlar borç batağında. O kalitede futbolcuları transfer etmek zorundasın. Aslında bugün bu soruna neden olanlar, uzun vadede bunun cezasını en fazla onlar çekiyor. Bu takımların hepsinin ilerleyen zamanda rekabet edemeyecek hale gelmesinin tek nedeni, bugün burada alınan puanlar veya bizim kaybettiğimiz puan." yanıtını vererek sözlerini tamamladı.