Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Merkez Hakem Kurulu (MHK) yapılanması ve hakemlerin performansıyla ilgili, "Biliyorsunuz bir 8 Mart olayı yaşandı. 8 Mart, hakemlerin üzerinden adeta silindir gibi geçmiş. Camia bölünmüş. Onların yeniden birlikteliği sağlamak için çaba harcıyoruz. İnşallah bunu da başaracağız. Başka seçeneğimiz yok. Onlara geçmişte görülmemiş imkanlar sunduk. Karşılığını da beklemek hakkımız" dedi.

TFF Başkanı Büyükekşi, 22 Haziran'daki TFF Genel Kurulu'nda 4 yıllık yetki almasının ardından Milliyet gazetesinden Cemal Ersen'e konuştu.

"8 Mart silindir gibi geçmiş"
Büyükekşi'nin en çarpıcı tespiti ise hakemler ve MHK ile ilgili oldu. Büyükekşi göreve geldikleri ilk günden bu yana en fazla mesaiyi hakem camiası için harcadıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Biliyorsunuz bir 8 Mart olayı yaşandı. 8 Mart, hakemlerin üzerinden adeta silindir gibi geçmiş. Camia bölünmüş. Onların yeniden birlikteliği sağlamak için çaba harcıyoruz. İnşallah bunu da başaracağız. Başka seçeneğimiz yok. Onlara geçmişte görülmemiş imkanlar sunduk. Karşılığını da beklemek hakkımız."

Yeni kurullar
Büyükekşi, yeni federasyonun kurullarıyla ilgili soruya, "Çok özenli ve titiz çalışıyoruz. O yüzden süre uzamış gibi görünebilir. Sanırım hafta sonu bir açıklama yapabiliriz" yanıtını verdi.

Son günlerde sıkça gündeme gelen MHK'ye yönelik de Büyükekşi, "Şu aşamada isim vermek doğru olmaz. Çalışıyoruz, alternatif üzerinde duruyoruz. Ama öyle hassas bir konu ki; örneğin A şahıs deseniz, falanca kulübün adamıdır diye birileri karşı çıkıyor, B deseniz bir başkası istemiyor. Herkesin kabul edeceği bir MHK Başkanı bulmak çok zor, ama biz asgari müştereklerde buluşulacak bir kurul oluşturma gayretindeyiz" dedi.

"Adalet istemiyorlar"
Büyükekşi, şunları söyledi:

"Konu adalet olunca herkes istiyor. Ama kendileri için. Gerçek adalet kimsenin işine gelmiyor. Ve işlerine geldiği gibi kullanmak istiyorlar. Böyle bir şey olamaz. Şunu da hatırlatmam gerek. Her şey sadece futbol değil. Her şeyin başında önce insanız. Örneğin deprem felaketi sonrası aldığımız kararlar. 100 yılda bir yaşanacak faciayı bu gözle değerlendirmek gerek. Ama biz eleştirildik. Empati yapmayı bilmeliyiz.

"Hata olacaktır"
İnsan faktörünün bulunduğu her yerde hatalar olacaktır. Biz de hata yapmış olabiliriz. Önemli olan bunların farkına varıp Türk futboluna en doğru biçimde hizmet etmektir. Ben ve arkadaşlarımın bulunduğu makamlardan hiçbir çıkarı yok. Olamaz da. Hiçbir iş yapmayan insanlar eleştirilmez. Çalışırsanız elbette eleştirilirsiniz. Bu yüzden eleştirileri dikkate alıyoruz. Ancak burada üslup ve niyet önemli. O vakit insanların gerçek niyetlerini görebilirsiniz.

"Böyle gitmeyecek"
Geçmiş dönemimizde başlatılan projelerin yanında yeni girişimlerimiz olacak. Bunların en önemlisi kulüplerin gelirlerini artırmak. Alt yapıların kalkınmasını sağlamak. Teknolojiyi futbolun içinde daha verimli kullanmak. Hakemleri tartışılır olmaktan çıkarmak. Böyle gelmiş böyle gider diye bir söz var. Hayır, böyle gelmişse bile böyle gitmeyecek. Yıllardır süregelen ve futbolumuza en ufak katkı sağlamamış anlayışı değiştirmek zorundayız. İnşallah başarabilirsek bu kültürü değiştirmek istiyoruz."