Küllerinden doğanlar, yapılan devasa yatırımlar, haftada 3 maç gibi insan üstü mücadele eden takımlar... Avrupa basketbolu deyim yerindeyse tarihin "en kanlı zamanları"nı yaşıyor. Bu dev arenada temsilcilerimiz adına ise geçtiğimiz yılların aksine "rüzgar bu sefer karşıdan esiyor" desek yerinde bir tabir olur.
Son 6 sezonda 6 final görerek Yunan takımlarına ait Avrupa rekorunu kıran temsilcilerimiz, bu sene Dörtlü Final (Final Four) dahi göremeyebilir malesef. Her iki takımımızın da normal sezonu ilk 4 içinde bitiremeyeceği bir denklem oluşan THY Avrupa Ligi'nde sonuçlar her geçen gün çok daha ilginç bir hal almakta.
Son şampiyon Anadolu Efes zorda
Öyle bir sezon düşünelim ki son üç sezonun finalisti, son iki senenin en dominant takımı ve şampiyonu olan takım ilk 8 biletini neredeyse kaçırmak üzere. İşin daha dramatik tarafı ise çeyrek final kaderimizin sadece bizim galibiyetlerimize endeksli olmaması.
Alba Berlin maçında Anadolu Efes tüm sezonun özeti gibi bir karşılaşma izletti bizlere. Toplamda 5. maçını da son dakikada eliyle hediye eden son şampiyon Anadolu Efes, rakiplerinin de kaybetmesi ile umutlarını birazcık da olsa ayakta tuttu.
İstisnasız tüm takımların iniş çıkışlı bir performans gösterdiği, liderliğin hiç olmadığı kadar el değiştirdiği, deplasman faktörünün bu kadar etkisiz kaldığı bir sezonu ilk defa izlemekteyiz. Avrupa 'da bu sene birçok takım gösterdikleri performans ve yaptıkları sürprizler ile bizleri fazlasıyla şaşırttı.
Obradovic'li Partizan ligi sallıyor
Sezonun en flash ekibini tahmin etmek çok da zor değil : tabii ki Obradovic'li genç Partizan. Yarattıkları atmosfer, oynadıkları sert ve atletik oyun ile beklentilerin çok ama çok üzerine çıkan bu çılgın takım EuroLeague’i adeta sallıyor. Son oynadıkları maçta sezonun en iyi basketbolunu oynayan Olimpiakos'u sahada adeta döven Obradovic'in öğrencileri tıpkı 90'lı yıllarda olduğu gibi bugün de bizlere genç Yugoslav basketbolunu öğretiyor.
Sezonun bir diğer sürprizi ise tabii ki Vezenkov önderliğindeki Olimpiakos. Bartzokas ile tıpkı şampiyon oldukları 2012 yılındaki gibi bir ritim yakalayan Yunan ekibi, iyi bir takım kimyası kurduğunda çok canlar yakacağını bir kere daha göstermiş oldu.
Ve tabi ki Messina ve öğrencileri. Son yılların en büyük yatırımını yapan takımlardan olan Emporio Armani Milano takıma eski Zenitli Shabaz Napier'in gelmesi ile son sıradan Play-Off potasına kadar gelmeyi başardı. Son 10 maçın 8 ini kazanan İtalyanlar, Efes'in de olduğu 8. sıra mücadelesinde en önemli adaylardan. Bu hafta oynanacak olan Anadolu Efes - E. A. Milano karşılaşması da bu bağlamda hayati öneme sahip.
Bir diğer büyük başarı da, Mike James 'i kariyerinde üsüste üçüncü kez kadro dışı bırakan Monaco' ya ait. Elie Okobo'nun James 'in yokluğunda başat bir rol üstlendiği Monaco, ilk 4'ü neredeyse garantiledi ve geçen sene direkten döndüğü final four iddiasını bir kere daha herkese kanıtlamış oldu.
Fenerbahçe Beko'nun başı istikrarsız performanslarla dertte
Gelelim EuroLeague’de final-four'un gediklilerine...Sezona sürpriz bir şekilde muhteşem ötesi başlayan Fenerbahçe Beko’nun, başı istikrarsız performanslar nedeniyle dertte.
İlk beş rotasyonu sürekli değişime uğrayan sarı lacivertli temsilcimizin, normal sezonu 5. sırada bitirmesi şu anda oldukça muhtemel görünüyor. Saha dezavantajı ile Play-Off bileti alacak olan temsilcimiz için ilerisini tahmin etmek çok zor. Formda oyuncuları sürekli değişiklik gösteren ve sakat Bjelica ve Dorsey hamleleri ile sürekli kadro revizyonuna giren koç İtoudis, önümüzdeki haftalarda bizlere nasıl bir basketbol izletecek hepimiz açısından büyük merak konusu.
Real Madrid ve Barcelona'nın her zamanki gibi ilk 4 yerini aldığı turnuvada, bir diğer şampiyon adayı Anadolu Efes için malesef aynı durum söz konusu değil.Clyburn ile Avrupa'nın en ürkütücü rotasyonlarından birine sahip olan temsilcimiz, kadro derinliğini sezonun genelinde malesef yeterince kullanamadı.
Avrupa basketbolunda bariz bir kuraldır, sezona nasıl başladığınız kadar nasıl bitirdiğiniz veya sezon sonunda yakaladığınız ivme de bir o kadar şampiyonluk yolunda tayin edicidir. Sıralamadaki yeri her sene değişen Efes, diğer senelerin aksine bu sene son haftalarda malesef bir düşüş ekseninde ilerliyor. Bizleri korkutan da zaten puan tablosundaki sıralamadan ziyade takımın bulunduğu bu psikolojik ve performans durumu.İlk 8 takımın uzun zamandır ilk defa bu kadar rekabet içinde olduğu ligde, temsilcilerimizin özellikle de Anadolu Efes'in son maçları hayati önem arz ediyor. Kaybetmeye tahammülü olmayan Ergin Ataman ve öğrencileri umarız ki bir mucizeye daha imza atarak ilk 8 deki yerini alır ve son 8 takım içine yıllar sonra tekrar 2 Türk takımı gireriz.