Takımın kimyasını yönetenler sürekli değişiyorsa, orada basketbol değil kaos vardır. Fenerbahçe Beko’da geçen seneki başarısızlığın en büyük müsebbiplerinden biri de işte tam olarak burada yatmakta.

Başlangıçta plan şu şekilde gelişti: Calathes gibi bir pas uzmanı ile Wilbekin gibi yırtıcı bir guard hücumu domine edecek, Guduric üzerinden de takım gerek pota altına servis yapacak gerekse dış atışlar üzerinden rakibi bozacaktı. Ancak işler tabi ki bu şekilde ilerlemedi. Avrupa basketbolunda artık iki yönlü oynayamayan oyunculara yer olmadığını Fenerbahçe Beko’nun acı tecrübesi üzerinden malesef bir kere daha görmüş olduk.

Büyük umutlarla takıma katılan Carsen Edwards da bu sezonun Fenerbahçe Beko adına kumarıydı desek abartmış olmayız. Çok genç yaşta kolej liginden getirilerek, Avrupa basketbolu gibi savunma yönü çok daha ağır bir platforma bu kadar genç bir oyuncunun adapte olması zaten mümkün değildi. Diğer kısalardan, gerek Calathes gerekse Wilbekin; Edwards’ın aksine bu takımın önemli kariyerlere sahip oyuncularıydı. Ancak birinin dış atış, diğerinin ise savunma zaafiyeti geçtiğimiz sezonda canımızı çok yaktı ve Fenerbahçe Beko’nun play off‘lardan elenmesine neden oldu.

Tüm bunların üzerine takımın en formda ve iki yönü de muazzam kullanan ismi Marco Guduric de sakatlanınca zaten birçok yumuşak karnı olan takım hepten kontrolü kaybetti ve ligin 10. Haftasından itibaren seri bir düşüş yaşadı.

Zaten pivot pozisyonunda inanılmaz yalnız kalan Motley ve sakatlıktan bir türlü çıkamamış profesör Bjelica varken, Fenerbahçe Beko’nun bir de kısa rotasyonunda bulunan bu derin çatlaklar takımın sezonu Avrupa’da play off ‘tan öteye gidememesi, ligde ise yarı finalde elenmesi ile sonuçlandı. Kısa ve uzun forvetleri her ne kadar kalbur üstü olsa da, inanılmaz maçlar çıkarsa da; tek yönlü oyun kurucularla menzil ancak belli uzunluktan öteye gidemez.

Bu bağlamda uzun rotasyonunda önemli değişikliklere giden Fenerbahçe Beko’nun bir diğer kanayan yarası olan kısa rotasyonundaki değişimini de ele almak istedik.

Yılın Genç Oyuncusu : Yam Madar

Organizasyonun başına Pablo Laso’yu getiren Alman ekibi Bayern Münih ile anlaşan Edwards’ın yerine temsilcilmiz bir diğer genç isim Yam Madar’ı kadrosuna katmayı başardı. Herkesin Kostas Sloukas'ın geleceğini düşündüğü anda, Yunan oyun kurucunun Yoncalar’ ı seçmesi hem Avrupa hem de Yunan medyasında çok büyük bir sansasyon yarattı. Bu beklenmedik durum karşısında hamlesini radarına İsrailli oyun kurucuyu koyarak yapan Fenerbahçe Beko, attırdığı bu imza ile zaten kısıtlı olan Avrupa guard pazarından muhteşem bir kazanç ile çıktı desek abartmış olmayız.

2022-2023 sezonunda Obradovic gibi bir kurt hocanın elinde inanılmaz bir gelişim ile geçiren İsrailli oyun kurucu, tam bir Avrupa oyuncusu konumunda. Hızlı bacakları, dribbling i keserek attığı orta mesafe şutları ve harika savunması ile göz dolduran Madar, bu gelişimin karşılığını da ‘Sezonun En İyi Genç Oyuncusu’ ödülünü alarak muhteşem bir şekilde taçlandırmıştı.

Kariyer hikayesi ve attığı adımlar ile takımın efsane isimlerinden olan Bogdan Bogdanovic'e benzettiğim Madar’ın Fenerbahçe Beko koçu İtoudis’in elinde neler başarabileceğini hep birlikte izleyeceğiz.

Brezilyalı Veteran Raul Neto

Sezon öncesi yolların ayrıldığı bir diğer isim ise çok büyük ihtimalle Nick Calathes olacak. Takımım yaptığı hamleler ve yapılan açıklamalardan yola çıkacak olursak, Yunan oyun kurucunun Obradovic‘in Partizan’ına katıldığını görürsek çok da şaşırmayız.

Calathes'in kariyerindeki en büyük iki eksiklik olan dış şutlar ve savunma konusunda dili yanan Fenerbahçe Beko idaresi bu anlamda, yönlendirici oyun kurucu pozisyonuna NBA’ de inanılmaz bir tecrübeye sahip olan Raul Neto’yu getirdi. Dış şut ve savunma anlamında Calathes ‘e nazaran çok daha üstün olan Neto, tabii ki komple bir süper star değil. Ancak takımın düzen dışına itildiği durumlarda Neto’ nun hem Tyler Dorsey’e hem de pota altında Motley’e yapacağı sunumlar Fenerbahçe Beko hücumları açısından hayati öneme sahip. Takımın asist yükünü çekeceğini düşündüğümüz Brezilyalı oyun kurucu umarız ki beklentilerimizi boşa çıkarmayacaktır.

Uzun ve kısa rotasyonunda gerekli hamleleri yapan İtoudis önderliğindeki Fenerbahçe Beko ‘nun yeni takım kimyasını ve final-four hedefiyle çıkılan yolda ne derece başarılı olabileceğini hep birlikte izleyeceğiz.
Umarız ki her takımın çıtayı iki basamak yükselttiği bu yarışta temsilcimiz Fenerbahçe Beko, yeniden eski ihtişamlı günlerine döner ve bizleri Final-four yarışında tekrar temsil eder.