Ve samba diyarının 2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası’ndaki temsilcileri…
Bir rüyayı gerçekleştirmek için katıldıkları turnuvada, taşıdıkları bayrağın hakkını çoktan verdiler. Zira Brezilya’yı temsil eden dört takımın dördü de gruplarından çıkıp Son 16’ya kalmayı başardı.
Palmeiras… Disiplinin, zekanın ve taktik ustalığın yansıması...
Abel Ferreira’nın yeşil ordusu, A Grubu’nu lider tamamladı. Porto beraberliğiyle başladığı turnuvada El Ahly engelini iki golle geçen Palmeiras, son maçında Messi’li, Suarez’li Inter Miami’ye kendi evinde, Hard Rock Stadyumu’nda ufak çaplı bir şok yaşattı. 80. dakikaya iki farklı önde giren Miami ekibi, Palmeiras’ın sürprizinden habersiz liderlik kutlamalarına başlamıştı ki Brezilyalılar 7 dakikada skoru dengeleyerek “zirve bizim” dedi.
Botafogo… Sessiz gelen fırtına… Devleri şaşkına çeviren bir varoluş çığlığı…
Son Şampiyonlar Ligi şampiyonu ve bu turnuvanın da en büyük favorisi PSG ile birlikte İspanyol devi Atletico Madrid’in de olduğu grupta kimse onlara şans tanımıyordu. Ancak Seattle galibiyetiyle başladıkları serüveni, PSG karşısındaki galibiyetle peri masalına çevirdiler. Son maçtaki Atletico Madrid yenilgisine rağmen averajla Simeone’yi evine gönderip “yola devam” dediler.
Flamengo… Kırmızı-siyah aşkın adı, sanki bir halkın özgürlük umutları…
Onlar için bu turnuva, bir kupa hayalinden de öte Avrupa’ya “Biz buradayız!” mesajı vermenin en anlamlı yoluydu. Nitekim bu mantaliteyle başladıkları turnuvanın ilk maçında Afrika futbolunun son yıllardaki parlayan yıldızı Esperance Tunis’i iki golle geçtiler. Genç çalıştırıcıları Filipe Luis asıl sürprizi ise ikinci maça saklamıştı. Zira bir sezonluğuna da olsa formasını giyip iki kupa kaldırdığı Chelsea’ye bu kez rakip oluyor, geriye düşen takımını ayağa kaldırıp Avrupa devini 3-1 mağlup etmeyi başarıyordu. Son maçtan da puanla ayrılan Luis’in öğrencileri, gruptan lider çıkıyordu.
Ve Fluminense… Maracana’nın çocukları...
Dört kıtadan takımların buluştuğu F Grubu’na Dortmund’a geçit vermeyerek başladılar. Ardından Güney Kore ekibi Ulsan’ı dört golle geçen Renato Gaucho’nun öğrencileri, kritik Mamelodi Sundowns maçından da yine işine yarayacak skoru almayı başardı ve puzzle’ı tamamlayan parçaymışçasına gruptan çıkan dördüncü Brezilya takımı oldu.
Brezilya takımları bu turnuvada sadece gruplarından çıkmakla kalmadı. Onlar, yüreğiyle oynayanların da kazanabileceğini adeta tüm dünyaya hatırlattı çünkü bazen futbol, sadece bol sıfırlı ücretlerle kurulan kadrolardan ibaret değil… Bazen futbol; bir halkın tutkusu, bir ülkenin rüyasıdır. Tıpkı Brezilya gibi…